30 Ağustos 2012 Perşembe


ey yol! kimdir yolcun? sen ne yolsun?
yola revan olanın her işleri hayrolsun.
                            M.Ş./ 31 Ağu. 2012

29 Ağustos 2012 Çarşamba

DUMLUPINAR / 30 AĞUSTOS VE ZAFER

90 yıl dile kolay
Akıp gitti seller gibi
Namı kaldı dedemin, açlığını sarmalamış ninemin
İniltiler duyuyorum 90 yılın gerisinden, derininden
Küheylanlar uçuşuyor  bak Dumlupınar’da yeller gibi

Meçhul asker malumdur elbet bilence
Ağustos sıcağı kavururken ovayı
Buram buram cesaret kokuyordu saçları
Sapsarı  saçları susuz yaz gibi dudakları
İnleyen nağmelerdi ötelerden işitilip  ardınca sürükleyen
90 yıl geçti üzerinden

Bir beyaz şua yayıldı her bir yana
Ana, baba, evlat her birisi bir yana
Emir belliydi: ölüm!
Hedef belliydi: Akdeniz!..ileri!
Kanatlandı vatan evlatları soylu birer yiğit
Katlandı sevdalar vatan dedi diller, yürekler
90 yıl önceyi anlatıyor şiirler

Zafer dedi bir ses zafer diye seslendi dağ taş
Onu yaşayan ne kutlu yürek ne kutlu baş
Aylardan Ağustos…günlerden tam 30
Çalköy’ün toprakları  taçlandı şehitlerin kanıyla
Anaların ağıtları değişti zafer şarkılarıyla
Yıl 1922 aylardan ağustos
Dumlupınar Zafer’le yazıldı adın tarihe
Tam 90 yıl öncesinde.
                                     29.08.2012
                               Meryem ŞAHİN



24 Ağustos 2012 Cuma


  • DUMLUPINAR ŞEHİTLERİ'NE  KONULU YARIŞMA
    Zeytin Dalı Kültür Sanat Grubumuz bir yarışma düzenliyor. yarışma şartnamesi daha sonra açıklanacaktır. yarışma adı: Dumlupınar Şehitleri'ne. Konu: Dumlupınar. Yarışma resim, kompozisyon ve şiir dalında olacaktır. katılmak isteyen herkese açıktır. yarışmaya son başvuru tarihi 30 Aralık 2012 dir. resim, yazı ve şiirlerinizi bekliyoruz. Zeytin Dalı Kültür Sanat Grubu Facebook adresimizden mesajla ulaşabilirsiniz.
    ZEYTİN DALI KÜLTÜR SANAT GRUBU

23 Ağustos 2012 Perşembe

subh ile açıldı göz, can uyandı canan uyandı.            
ak kefen giymiş canlar, mermi yedi ka'na boyandı. 
                             Meryem ŞAHİN


22 Ağustos 2012 Çarşamba

Arakan'lı Çocuk 
 















kızılcık bulaşmış orta yerine 
tam orta yerine

bulutlar ölüm kusmuş
yaz olmuş kış olmuş ne umurunda onun
baharmış gelen
kızılcık...
arakanlı çocuk işte 
kızılcık şurubu içmiş 
sızıyor çenesinden 
ve bulaşıyor 
tam orta yerine göğsünün.

Meryem ŞAHİN

21 Ağustos 2012 Salı


Yok mu bu milletin felah Ya Rab? 

ne bayram bildi caniler ne düğün 
dün Maraş idi Antep oldu bugün 
mermi yenildi bayram şekeri'nce...

18 Ağustos 2012 Cumartesi

ESKİ BAYRAMLAR


Eski bayramları hatırladım yeni bayram arefesinde. eskiye rağbet olsa diyesi geliyor insanın aslında ama öyle de olsa eski bayramlar bir başkaydı...başka doğardı sanki güneş, başka eserdi rüzgar. evlere giden tozlu yollarını arşınlamak kasabanın, hiç yormazdı bizi nedense. 

sıcacık gülümserdi komşu teyze, gül açardı yüzünde nur yüzlü bembeyaz sakallı dedelerin. tatlı bir telaş sarardı arefe akşamından küçücük yüreklerimizi. yarın bayram sabahı zira. 

şeker toplama ritüeli yapılırdı. ellerimizde naylon torbalar kim daha çok toplayacak yarışları yapılırdı herbir sokak arasında. toplanan şekerler hep birlikte yenilir yahut eşit şekilde paylaşılırdı sonra da. ne önemi vardı aslında kimin daha fazla kimin daha az topladığının? 
farklı olan şekerlerin tadı idi. bayram şekeri olması tadını farklılaştırıyordu elbet. bir de sevgisini katınca evin yaşlısı, genci, ablası, annesi şekerlerin hepsine birden...tadından yenir mi bayram şekeri artık? 

bayram yeri kurulurdu ayrıca küçücük doğal park alanlarına. cambazın ayaklarının altına bağlayıp ta metrelerce yükseklikteki ipin üzerinde nasıl yürüdüğüne şaşar kalırdık biz çocuklar. kullanılmış çantalar satan çantacı amca da hayal meyal hatırladıklarımdan bir kare. eski bir fötr şapka dururdu başının üzerinde her zaman. hele dönme dolaplar...el ile çevrilerek çocukların sevinç çığlıklarına karışan yağlanmamış demir gıcırtıları. 

çok fark var şimdiki bayramlarla arasında o eski bayram sokaklarının, eğlencelerinin, coşkularının çok. yapaylaşmamış katkısız sevgiler, saf duygular, çocuk masumiyetinde asırlık ihtiyarlar. galiba asıl fark bu diye düşünüyorum. sanırım o saflığı, dinginliği, hile düzen bilmez insanların doğallığını özlüyorum bu bayram sabahlarında. 

eski bayramlar bir başka olurdu derken asıl aradığımın o ulvi insani özellikler olduğunu biliyorum. 
eski bayramlar güzelliğinde bayramlar diliyorum tüm insanımıza özellikle de çocuklarımıza.