16 Şubat 2013 Cumartesi
3 Şubat 2013 Pazar
yalan dünya
yalan dünya ne istersin neden beni yorarsın
hasta mıyım hoş muyum türlü sual sorarsın
al başımdan güneşi bütün günüm kararsın
hey dünya, yalan dünya, zalimlere kalan dünya
04.02.2013 -02.55 İst.
hasta mıyım hoş muyum türlü sual sorarsın
al başımdan güneşi bütün günüm kararsın
hey dünya, yalan dünya, zalimlere kalan dünya
04.02.2013 -02.55 İst.
gülsem ne
şu üç günlük dünyada/ ağlasam ne gülsem ne
uçtu kuşlar göçtü kervan/ bağlasam ne bilsem ne
bağrımda açılan bu yarayı/ dağlasam ne silsem ne
04.02.2013
uçtu kuşlar göçtü kervan/ bağlasam ne bilsem ne
bağrımda açılan bu yarayı/ dağlasam ne silsem ne
04.02.2013
Altın Tozları Ve Saat Üç İnanmak zor gibi Bakarım da duruşuna, tavrına Yüreğinde kaynayan pınar Akıtıp altın tozlarını etrafına Cömertçe dağıtır saçar Tebessümlerine Kondurur başka simalara İnanmak zor gibi dedim işte bundan Geceleri ağladığına, yandığına Kor ateşlerin kucağında uyuduğuna Ama ben bilirim Yazdığım iki satır yaş olur gözlerinde İçindeki pınarın lavlara dönüşür Gecenin derinliğinde Çocukları düşünür ağlarsın Sevdiğini düşünür yanarsın Düşünmek mi? Sen onunla yaşarsın! İnanmak zor değil mi? Ama ben bilirim seni |
Meryem Şahin
27.06.2006- Pendik
|
Ağlarım Hayalin gözümde canlandı üryan Ciğerim ateşte, yanıyor püryan Bakmadan halime, dönüyor devran Düştüm “dar”a ağlar, döner ağlarım Zülfün teli hançer, kirpik ok mudur Bir şehla bakışın, bana çok mudur Sendedir ilacım, hani yok mudur Düştüm “har”a ağlar, yanar ağlarım Karakış gününde, saçaklar aktır Yardan ayrılana, ağlamak haktır Akça karlar kızıl, kordan yataktır Düştüm “ Gözyaşım sel gibi, durmadan akar Duvaklı gelinler, karşıdan bakar Ayrılık türküsü, yürekler yakar Düştüm “zar”a ağlar, sızlar ağlarım Bahar gelmiş koyun, kuzu meleşir Bülbül gül dalında, konar eğleşir Derde düşen benim, gibi ağlaşır Düştüm “nar”a ağlar, banar ağlarım Utancım yüzümde, kızıl gül gibi Perdedir hicabım, ince tül gibi Arlanmazın gönlü, kapkara dibi Düştüm “ar”a ağlar, bakar ağlarım Acıtır diller ki, acı olunca Deniz olur hüzün, gönle dolunca Sözler yılan olur, huylu huyunca Düştüm “mar”a ağlar, |
Meryem Şahin
|
Acı türkü
Gökyüzünde bir altın top
Birazdan belirecek
Çocuklar oynamakta, çocuklar koşmakta
Bahçede bekleyen zaman
Zil sesi çınlatacak kulakları
Ve hepsi birden zıplayacak hop hop
Leğenlerde köpük / öbek öbek
Ve kadınlar kıvanacak
Karbeyazı oluncaya kadar ovulan
Çamaşırlar asılacak
Bir bebek çığlık çığlığa beşikte
Nefes alıp devinecek
Sigaralar duman duman
Erkekler işe gidecek
Bacalara inat bacalaşmış görüntüde
Başları önde düşünceli / ve nasırlaşmış elleri
Dişlilerin çarklarını döndürecek
Akşam olunca evlere ekmek gidecek
Yağmur damlaları acımtrak
Çiçekler ellerini açıp beklemede
Şıp şıp damlayan yağmur taneleri
Yapraklara sessizce zerketmede
Havadan aldığını inerken yeryüzüne
Verecek/ bir armağan sunar gibi
Ve çarklar gıcırdayacak
Kızgın canavar homurdanacak
Saçacak yeryüzüne hışımla tükürüklerini
Vardiyalar değişecek
Ve dişliler dönecek/ ocaklar sönse de
Canavar sürülürse yerinden
Yavaş ölümlerin yerini ekmeksizlik alacak
Ve maviler gri olacak
Çocukların narin tenlerinde
Pembeler sarıya dönecek
Kadınların pembe yüzlerinde
Bulutlar kaplayacak gökyüzünü
Ve güneş korkup kaçacak
Bir ekmeğe bir damla zehir/ biteviye
|
Meryem Şahin
12.12.2006 - Pendik
|
2 Şubat 2013 Cumartesi
Desaparecidos - Kayıplar
Kır zincirlerin en sağlamını
Yolları aş ta gel Bir heykelce sabitle gövdeni Esen rüzgara Süpüren süpürgelere engel Bu Pazar da aksatma gelişlerini Plaza de Mayo Çınlasın yürek gümbürtünüzle Saçılsın bir avuç ümit Gül kokulu gidenlere bedel Karanlığına inat gecenin Çakmak alevi ile birleşsin gözlerin Ve seslenişin Ve bekleyişin Ve kibrit çöpü dolu ceplerin Gel yine bu Pazar da gel Plaza de Mayo Işısın gözbebeklerinden kıvılcımla Türküler doldur avuçlarına Yol haritaları çiz bütün gücünle Dönüş yollarını gösteren Issız meydanlara çığlık Karanlığına dünyanın bir ışık Bekle seni beklediği gibi Plaza de Mayo Kibrit alevi bir umut Savrulsun şehrin sokaklarına |
26.08.2007 Pendik |
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)