24 Temmuz 2013 Çarşamba



DOĞU’DA ÇOCUK OLMAK

Kırık kalplerden bir mutluluk resmi çizmektir Doğu’da çocuk olmak. Güneşin resmini yüreğine resmedebilmektir.
Tozu dumana katarak koşan hayatın pençesinde gülümseyebilmektir umarsızca.  Minik ellerle kocaman eserler yapmaktır Doğu’da çocuk olmak!
Ağrı’nın zirvesinden bakabilmektir ulaşılamayan uzaklara…
Kar tatili bekleyen kentli çocuklara inat karların altından gözlerini ışığa açan kardelen olmaktır…
Sevgisiz bir dünyanın ortasından sevda tomurcukları olup açmaktır, çiçek çiçek…
Kaynamayan tencerelerin inadına hayatın acılarını kaynatmaktır, hiç sönmeyen bir ateşle..
Zordur Doğu’da çocuk olmak vesselam!
Töre denen illetin kıskacında sıkışıp kalmak, kurtuluşun ışığına doğru fersiz gözlerle bakıp durmaktır Doğu’da çocuk olmak!
Hayatın ağır yükü altında  küçücük cüssesiyle ezilip kalmak, sırtından atacağı bu yükün hayaliyle yaşamaktır.
Şiirler yazmaktır doğaçlama…Şarkıları ağıtlar olmaktır çocukça…
Kardelenler gibi açmaktır bazen… Yokluğun ortasından, imkansızın kuyusundan bir volkan gibi fışkırmaktır gürül gürül!
Aşkı, metaneti, safi insanlığı taşımaktır Batı’nın en şaşaalı kesimlerine .
Bir dilim ekmeğini paylaşabilmektir varsılına yoksuluna bakmadan.
Doğup büyüdüğü toprağın kokusunu hissedebilmektir ömrü vefa ettikçe…  Unutmadan, yok saymadan, utanmadan.
Ve kardeş türküleri söylemektir sesinin en güzel tınısıyla…bir lirin tellerinden çıkan efsanevi ritmi ufuk ötesi mekanlara taşıyabilmektir.
Hasılı her yiğidin harcı değildir Doğu’da çocuk olabilmek! Fakat  yok değildir Doğu’da çocuk olabilenler.
Ne mutlu onlara!

                                                                           Arş. Yazar
       Meryem ŞAHİN





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder