DOĞU’DA ÇOCUK OLMAK
Kırık kalplerden bir mutluluk resmi çizmektir Doğu’da çocuk olmak.
Güneşin resmini yüreğine resmedebilmektir.
Tozu dumana katarak koşan hayatın pençesinde gülümseyebilmektir
umarsızca. Minik ellerle kocaman eserler
yapmaktır Doğu’da çocuk olmak!
Ağrı’nın zirvesinden bakabilmektir ulaşılamayan uzaklara…
Kar tatili bekleyen kentli çocuklara inat karların altından
gözlerini ışığa açan kardelen olmaktır…
Sevgisiz bir dünyanın ortasından sevda tomurcukları olup açmaktır,
çiçek çiçek…
Kaynamayan tencerelerin inadına hayatın acılarını kaynatmaktır,
hiç sönmeyen bir ateşle..
Zordur Doğu’da çocuk olmak vesselam!
Töre denen illetin kıskacında sıkışıp kalmak, kurtuluşun ışığına
doğru fersiz gözlerle bakıp durmaktır Doğu’da çocuk olmak!
Hayatın ağır yükü altında
küçücük cüssesiyle ezilip kalmak, sırtından atacağı bu yükün hayaliyle
yaşamaktır.
Şiirler yazmaktır doğaçlama…Şarkıları ağıtlar olmaktır çocukça…
Kardelenler gibi açmaktır bazen… Yokluğun ortasından, imkansızın
kuyusundan bir volkan gibi fışkırmaktır gürül gürül!
Aşkı, metaneti, safi insanlığı taşımaktır Batı’nın en şaşaalı
kesimlerine .
Bir dilim ekmeğini paylaşabilmektir varsılına yoksuluna bakmadan.
Doğup büyüdüğü toprağın kokusunu hissedebilmektir ömrü vefa
ettikçe… Unutmadan, yok saymadan,
utanmadan.
Ve kardeş türküleri söylemektir sesinin en güzel tınısıyla…bir
lirin tellerinden çıkan efsanevi ritmi ufuk ötesi mekanlara taşıyabilmektir.
Hasılı her yiğidin harcı değildir Doğu’da çocuk olabilmek!
Fakat yok değildir Doğu’da çocuk
olabilenler.
Ne mutlu onlara!
Arş.
Yazar
Meryem ŞAHİN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder